Tarihsel olarak, dans toplumsal bağlar yarattı, ruhsal gelişim sağladı, fiziksel egzersizin yanı sıra stres ve rahatlama aracı oldu. Son yıllarda tüm dünyada sosyal danslardaki değişimi ve gelişimi deneyimliyoruz. Bu değişimin sebebi insanların bulundukları toplumla ve birbirleriyle daha fazla bağlantı kurma ihtiyacındandır. Eşli danslar bu bağlantıların kapısını açmıştır. Ve eşli dansların en seçkin temsilcilerinden biri olan Tango, bu kapının anahtarı olabilir.
Tango’nun doğduğu Buenos Aires’te, Arjantin’de, ilk adımı atmadan önceki “ilk kucaklaşma – embrace” size her şeyi anlatır, derler. Peki, bu “her şey” yani sadece bir anlık fiziksel temas, tam olarak nedir? Bunu ancak Tango’nun derinlerine daldıkça tanımlayabilirsiniz…
Tango, size bilindik ve ezberlenmiş yollarda gitmenin dışında, doğaçlamayı öğretir, ezber bozdurur. Bu, “Lider” her ayağın nereye yerleştirileceğini “Takipçi” ye gövdesinde ince değişiklikler, basınç ve enerjisiyle bildirmesi anlamına gelir. Lider ve takipçi, şarkının sonuna kadar partnerine eşlik etmek için kendi adımlarını yaratır. Tango’nun çok kompleks görünmesinin ve iki partnerin bacaklarını bu kadar dikkat çekici şekilde kontrol etmelerinin sebebi de budur. Tango’nun güzelliği ve adeta bir puzzle’a benzemesinin nedeni burada yatar.
Farklı partnerlerle dans etmek, her dansın birbirinden farklı oluşu, her dansta sürpriz, zorluk ve heyecanı bir arada deneyimlememizi sağlar. Yumuşak bir adım mı, keskin bir aksan mı, sıkı ya da nazik bir kucaklaşma mı?
Tango esnasında an be an partnerler arasında birbirlerinin dansını geliştiren bir ilişki kurulur. Bu yüzden Tango dikkat gerektirir. Gerçek hayatımızda da hiçbir zaman gelecek adımın ne olacağından tam olarak emin olamayız, bizi neyin beklediğini bilemeyiz. Tango’da da iki geri adım üçüncüsünün garantisi değildir. Başka bir partner aynı tekniğe farklı yorumlar katabilir. Tango’da hislerimiz, özellikle de dokunma ve işitme duyumuz çok gelişir. Bu artan duyarlılık bize sözsüz, sezgisel düzeyde ve çok hızlı bir şekilde partnerimiz hakkında çok şey öğrenmemize izin verir. Bu sezgisel bağlantı yüzünden tango bize bir çeşit dans yaratma şansı sunar. Sadece birkaç basit temel kural öğrendikten sonra tangonuzu özelleştirerek eşsiz dansınızı yaratmanız için inanılmaz fırsatlar vardır. Danslar kar taneleri gibi eşsizdir. Hiçbir şarkıda şimdiye kadar iki kez aynı şekilde dans edilmemiştir. İşte bu benzersiz kişisel tarz, iyi bir sosyal dansçı olmak için çok güçlü bir çekimdir. Ve bu heyecanı diğerleriyle paylaşabilen dansçı daha da güçlüdür. Tango ruhu güçlendirir. Çünkü zihin ve beden birliğini kurmak hiç kolay bir iş değildir. Tango bizi sabırlı olmamız, kendimizi ve partnerimizi kabul etmemiz için zorlar. Tango dünya ve diğer kişiler ile ilişki kurma yolumuz için bir metafordur. Bu bir süreçtir ve bu süreçte öğrendiğimiz çeşitli iletişim yollarını inceler. Tango öğrendiğimiz kadar kendimizi de keşfeder ve daha iyi tanırız.
Başka nerede, her defasında, her yeni başlayan şarkıyla daha önce hiç tanımadığımız bir partner ile “kendimiz” olabilmeye özellikle cesaretlendiriliriz? İşte Tango kendi iç ruhunun dans yoluyla tamamen ifade edilmesine olanak sağlar. Yüzyıldan fazla bir zaman önce keşfedilmiş olsa da Tango’nun bu derin çağrısı bugün hala bizim için işte bu yüzden önemli bir mesaj taşımaktadır.
Sevgiler,
Tuğba Özsoy Ata
